Merhaba arkadaşlar;
Son zamanlarda güzel günler geçirdim ve birazda kendimi düşünmeye zorladım
Güzel haber
20 Kasım 2011 doğum günümdü ve çok sağlam arkadaşlarım olduğunu gördüm. Gerçi iyi dost kara günde belli olur ama eminim ki o arkadaşlarım kara günlerimde de yanımda olacaktırlar.
Kötü haber ise
Erzurumun havasına bu sene hiç alışamadım ve sürekli hasta oluyor, acile gidiyor bir şişe serum yeyip geri geliyorum 🙂
Genel düşüncüklerim ise,
Geçen gün tv8 de Okan Bayülgen’i izliyordum orada girişimciliği anlatan bir kadın ve erkek çıktı konuşma yaptılar (gerçi sonunda okan bayülgen iğrenç bir şekilde misafirlerini kovdu ama neyse..) diyorlarki Türkiyedeki zihniyet devlet memuru ol kafan rahat etsin diye yetiştiriliyoruz ve girişimcilikten korkuyoruz. Bu cümleleri duyunca “evet aradığım cümle buydu” dedim ve sonra düşünmeye başladım.
Girişimcilik zordur güzel yerlere gelmek için çok çok çalışmak gerekir ve özel sektörde olduğun için illaki müşterilerinle veya çalıştığın bölgedeki üst düzey insanlarla güzel geçinmelisin. ( Bu bana her zaman ters gelmiştir, ben kişilik olarak sevmediğim bir insan ile hiçbir zaman iyi geçinemem. )
Yani her ne kadar deliler gibi sevdiğin bir işide yapsan bu işten para kazanma zorunluluğun olduğu için insanların isteklerine yönelik çalışmaya başlayacaksın ve bazen çok profesyonel yaptığın bir eklentiyi veya tasarımı “elinde parası olduğu için kendini birşey sanan zevksiz insanlar için” değiştirmek zorunda kalacaksın. (Bu konuda biraz sert olabilirim şimdiden kusura bakmayın).
Gelelim benim girişimcilik ve Memurluk hakkındaki düşüncelerime;
Tv8’deki girişimci insanların sözleri beni neden o kadar etkiledi ?
Neden kendi işini patronu olmuyorum ?
Memurlukta ne uzarsın ne kısalırsın
Kendi işyerin olunca istediğin gibi tatil yapar çalışırsın
Belki özel sektörde çok çalışırsan şuan günümüz şartlarındaki “2012 Passat” yi kısa bir sürede alırsın ama devlet memurluğunda buna imkan yok
vb. cümleleri aklımda kurdum ve herşey beni girişimciliğe itiyor gibiydi… Ama birden uyandım ve neden memurluk yerine girişimciliğe yakın olduğumu anladım veya en azından beni girişimciğe iten sebebi buldum.
Cevap = Tembelliğim
Beni girişimciliğe iten tek şey kpss sınavına çalışmak istemememden kaynaklanıyor. Bu yüzden aslında mantıklı karar veremiyorum yani her iki tarafı bildikten sonra bu kararı vermem gerekiyor o yüzden şöyle bir yolda yürümeyi düşünüyorum
1 – Adam gibi çalış kpss yi kazan devlet memuru ol
2- Devlet memuru olduktan sonra baktın seni sarmıyor ve özel sektörde daha iyi işler yaparım diyorsan o zaman bas istifanı özel sektöre dön.
Sorunun temeline inersek eğer şöyle bir cevap karşımıza çıkıyor “PARA”. Bu seçtiğim iki yönün ikiside para amaçlı seçilmiş yönler : )) neyse daha fazla kafanı şişirmeyim.
Evet arkadaş böyle karmaşık düşünceler içindeyim, seninde kafanı şişirdim ama kusura bakma : )
Yazımı güzel ve anlamlı “alıntı” sözler ile bitirmek istiyorum.
Herşeyin en iyisi, en yeni olanıdır; ama dostların en iyisi, en eskileridir.. Hz. ALİ
Gereksiz şeylerin peşinden koşan gerekli şeyleri kaçırır. Hz. ALİ
Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben yapabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. M. K. ATATÜRK
Kafamızı şişirme kardeşim:) Hangi işi seçersen seç mecbur olduğun şeyler olacaktır.Devlet memuru çekilmeyen tiplerle muhatap olmaya mecburdur,Özel sektörde ise kişiyi reddetme hakın vardır.Üstelik sen emeğe yönelik bir iş içindesi.Ne kadar çok çalışırsan o kadar çok kazanırsın.Çok çalış-tembel olma ve cihuarayı bırak:) Sevgiler-bye.Anıl
aşağı yukarı aynı durumdayım..
Devlet memurluğu dışında iş yapabiliyor olamam KPSS için ters etki yapıyor..
Ama devlet memuru olmakla beraber… gene kendi işimi de yürütebilirim, tabi KPSS ye iyi hazırlanabilirsem…
Devlet memurluğu bir garanti gibidir. Biz de garantiyi seven insanlarız. Görünen o ki gelen özelleştirmelerle artık onların da çok rahat çalıştıkları söylenemez. Bence devlet memurluğu para kazanmak için yapılacak bir iş değildir. Bunun yanı sıra girişimcilik gerçekten özel yetenekler isteyen bir yapıdır. Yani herkes girişimci olamaz. kaldı ki ülkemizde genç girişimciler de pek destek görememektedir. Bu yüzden işin zor.
merhabalar.sanırım devlet memurusunuz sizde bu azıyı okuyabilirsiniz bu onuyla ilgili olarak: gityat.com/s/bestofeksisozluk/52-cabamin-bavulu-depeyi
bende memurluğa atandım kpss den 86 küsür puan aldım içişleri bakanlığında 2 haftadır programcı olarak çalışıyorum..
eski bir süre çalıştığım bir yerden devlette aldığım paranın 2 katı maaş teklifide aldım, zaten önceden de iş yerinden sabit devletten 1.5 katı alıyordum onun yani sira başka işlerde yapıyordum epey geliyordu.. Fakat baş ağrıları , iş stressleri , uyku bozukluğu, zamansız aranmalar ( iş yaptığın kişiler tarafından) vs. derken epey bıkmıştım kpss den puanı almıştım 2 atamada sadece 2-3 tercih yaptım.. son atamada başka yerleride tercih yapıp yerleştim..
En çokta ailemin , yaşlı ( tecrübeli ) kesimin önerisiyle , ısrarıyla memurluğa geçtim denebilir.
Evet burada kadrolu çalışıyorum, iş garantim var ama.. Devlette iş değişmek çok zor , işi değişsen bile zihniyetin değişeceğini sanmıyorum. Herkez hiç birşeyi bilmiyor , hiç birşey hiç kimsenin işi değil , ötekilere yıkmaya çalışıyor.. İzin almak işe geç kalmak erken çıkmak biraz zor.. Ama zorluyorlar adamı devlette 2 katı maaş imkanıda varken istifa etsem mi demiyor değilim…
Şöyle bir örnek verirsem farkıda anlarsınız. Özel sektör de çalışırken vw passat aldım takır takır bindim 7-8 bin kilometre yaptım.. Şimdi Araba oturduğum yerde park sorunu olduğundan otopark ta yatıyor hafta sonu bindiğimde arabaya hafif sürtmüşler onu yaptırsam mı diye düşünüyorum..
Özel de iken araba almayı pek düşünmezken şimdi.. Yaptırmayı bile düşünüyorsun devlette boyun pek uzamıyorda kısalabiliyor 🙂
Banada verecek fikriniz varsa, yanlış düşündüğüm şeyler varsa yazarsanız. Memnun olurum. Takip etmeye çalışacağım..
Saho sanırsam bize göre değil devlet memurluğu.. Ama bir yandan da tempodan sıkıldım, sürekli güncel kalmak, piyasada kalmak insanı yoruyor. Hala karar veremedim kararsızım.
güncel kalmak çok sıkıntı değil adam sıkılıyor diğer tür kös kös oturarakta .. okumak araştırmak geliştirmek iyi olabiliyor boş boş mesai geçmiyor.. piyasada kalmak insanı yoruyor ama burada da iyi sayılmaz öyle saçma salak adamlar var ki müdür , şef olmuş bilgisayar adına hiç birşey bilmiyorlar ama para kazanıyor , hiç bir iş yapmıyor iş yapılmasını hatta engelliyorlar.. bıraksalar neler yapacaksında..
Millete , paraya , paralı insanlara saygıları epey var müdür bile 2600-2800 maaş alıyormuş rahat dışarda 4000 + kazanç elde edebiliriz.. öyle devam edeceğim inş..
aşağıdaki durumu araştırıyorum istifa etsem biraz takılsam daha sonra kpss ye girmeden tekrar memur olabilirsem onu denerim 🙂
http://karar.memurlar.net/gorus/opinion.aspx?id=172
“Bu düzenleme asaleti onanmış Devlet memurlarını kapsamakta olup, aday memur iken görevlerinden ayrılmış olanlara uygulanmamaktadır. Ancak, aday memur iken istifa suretiyle görevinden ayrılan personelin ayrıldığı kuruma yeniden atanmasının mümkün olduğu mütalaa edilmektedir.”
hehhe bak o dediğin güzelmiş ama asalet almak için müdürünle aranın iyi olması gerekiyor 🙂
Tek iyi yani o kendi mudurum cok iyi anlayisli 🙂
Burdaki bazı yorumlara sadece gülüyorum, ne güzelde sallıyorlar. Birincisi bu ülkede iş yeri açacaksan önce aileden güzel bir gelirin olacak, ikincisi yapacağın iş ile ilgili etkili çevren olması gerekir. Üçüncüsü yapacağın işin piyasa koşullarını iyi bilmen gerekir. Bunlardan biri bile eksik olduğunda bir batar bir çıkar ömrünü ziyan edersin, örnekleri çoktur. Ben 8 yıl özel sektörden çalışıp kamuya geçen bir mühendism ve bu yaptığım tercihden son derece memnunum. Günümüzün ülkesinde bundan daha mantıklı çalışma biçimi olduğunu sanmıyorum. Özeli metheden kişiler niye kamuya geçme ihtiyaçları olmuş, bir düşünmek lazım. Hayat sadece para kazanmak değil, sevdiklerine vakit ayırmak demektir.Ki kamudaki maaşlarda hiçde kötü yada az değildir. Özel sektörün ortalamasından yüksektir. Kamuda izin ve rapor olmak özelin 7-8 katı kolaydır. Girişimcilik için başta söyledim zaten. Bence arkadaşım kpss yi boşlama, memur olduktan sonrada girişimci olursun. Elinde bir bilezik olmasının bu kırılgan ekonomikte ne kadar büyük bir nimet olduğunu ilerde anlarsın.