Hayat Tecrübe

Merhaba Arkadaşlar bu konuda size belki hiçbirşey belkide çok şey öğreteceğim, diyeceklerim  her kesime uysada aslında geliştiriciler, ay pardon pardon “developerlar”  için.

Bunca zamandır geliştirmesini üstlendiğim projelerde maksimum 7 – 8 (diyeyim yalan olmasın) jquery eklentiyi hazır alıp kullanmışımdır, hep kendim yazmak istedim ve yazdım. Sadece teslimatı yaklaşan projelerde
yetiştiremeyeceğim eklentileri hazır kullandım. Buna da takıntı diyebiliriz.

Şimdi asıl olay burda “bu takıntı bana yararı ve zararı” Okumaya devam et Hayat Tecrübe

Kimse bilemez…

Bazen o içindeki volkan patlar. Herkes normal sanır, normalim dersin ama bilemezlerki senin içinde neler kopuyor. Bu gözler neler gördü kimse bilmez, bu kalp ne hissetti kimse bilmez, bu kişi ne kaybetti kimse bilmez. Dolar gözlerin sadece kendini bastırırsın, kabarır kalbin müzik açarsın. Kimseye acını farkettirmezsin herkes normale döner bir anda ve sevgilin ile tripleşirsin işler ile boğuşursun iş arkadaşlarınla şakalarşırsın çünki buna mecbur kalırsın, isyanda edemezsin çünki canı verende alanda Allah’dır.

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

 

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927

2012 Tatilim ve yaşadıklarım

Merhaba arkadaşlar,

Bu seneki tatilim (İnş herkes güzel bir tatil yapmıştır.) çok aksiyonlu, mutlu, sinirli, stressli, ve yoğun duygularla geçti.

Nasıl oldu bu kadar şey diye soracak olursanız şöyle söyleyeyim. Çalıştığım kurumda, yapmış olduğum bir program(besyo) tam ben tatile giderken yayına girdi ve bu programın stresi hep üstümdeydi.

Acaba bir sorun oldu mu?, herşey güzel gidiyor mu? gibi sorular yüzünden tatilim hep stresli geçirdim. Ama şu belirtmeden geçmeyim iş arkadaşlarım olmasa tatilimi çok daha kötü geçecektim .

7 gün çok güzel bir tatil yaptım.

Sonra İzmire abimin yanına gittim ve yoğun duyguları burada yaşadım…

İlkkez amca oldum hoşgeldin Zeynep bebek…

Zeynep’i görmeye doyamadan hemen yolculuğa çıktım. Kardeşimin düğünü(Ömür AKGÜN) için Kurnuç ile Konya’ya gittik.

Konya’da Ömür ile ortak arkadaşlarımız olan Volkan, Özcan, Tahsin, Sefa, Oğuzhan ile hep beraber düğün bitirdik ve ertesi gün maceramız başladı 🙂



Sabah 11 gibi Oğuzhan, Volkan ve ben oğuzhanın arabası ile yola çıktık ve 7km gitmeden araba hararet yaptı, hemen benzinliğe arabayı çektik ve bir baktık arabanın termostatı kırılmış yani hararet yapmasın diye koyduğumuz su anında yere dökülüyor. Elimize su bidonlarını aldık ve sanayiye gidene kadar her 2km de bir arabaya su ilave ettik.

Araba yapıldıktan sonra Volkan’ı konyaya bırakıp Oğuzhan ile Ankaraya geçtik ve Onur Salgit ile buluştuk. Sabahlayacağımız için Halim bey konağında sabaha 6 ya kadar uzun uzun sohbet muhabbet ettik ve Oğuzhanın geçmiş doğum gününü kutladık sabah 6 da hava alanına gitmek için arabamıza bindik.

100  metre gitmeden araba istop etti ve baktık ki arabanın yağı bitmiş hemen şansımıza yanımızdaki benzinciden yağ aldık arabaya baya bir yağ ekledik ama araba çalışmıyor 🙂 Sonunda bir baktık arabadan bembeyaz dumanlar çıkıyor :))

Uçağım 8’de ve benim uçağa yetişmem lazım araba çalışmıyor :)) Şansımıza yanımızda taksi durağı vardı taksiye binip hop hava alanına gittik ve ankara macerasını bitirdik.

İzmirde ailem ile 26 Ağustosa sine kadar güzel bir tatil yapıktık (İzmirdeki tek üzücü olayım S3’üm parçalandı) ve 26 ağustos gecesi erzuruma gitmek için hava alanına gittim.

Buradada stres peşimi bırakmadı check-in kuyruğuna girdim ve sıra bana geldi ve uçağı ertlettiğim için ceza ödememe gerekiyoru beni bu cezayı ödemeye gönderdiler, hemen cezayı ödedim tekrar sıraya girdim ve bu seferde bavul ağırmış bunun için ücret öde dediler :@ uçağı kaçıracağım korkusu ile bunuda hızlı bir şekilde ödedim sıraya girdim check-in işlemlerini yaptım ve kapılara doğru yöneldim.

Kapıdan geçerken dedilerki laptopu bavuldan çıkar öyle geç, tamam dedim laptop’u çıkardı geçtim, yine durdurdular ve şampuan güneş kremi bunlarıda çıkar yeniden geç!!!!

Arkadaş tatilimde 6 sefer uçak seyahatinde bulundum ve hiç birinde şampuanı sorun etmediler ama bu sefer zaman kısıtlıya herşey sorun oluyor!

Sonunda uçağa bindim ve Erzuruma geldim. Direk bilgi işleme gitmeden direk besyoya gittim ve 1 hafta gece gündüz besyodaydık.

Şu dakika yani 3 Ağustos 2012 14:41 de atamalar bitti ve blog yazımı yazmaya başladım.

Bu kadar gereksiz yazıyı okuduğunuz için teşekkürler  mutlu,huzurlu kalmanız dileğiyle..